Yıl 1937. Alman Nasyonal Sosyalist İşçi Partisi, kısaca Naziler iktidara gelmiş ve Adolf Hitler ufak ufak dünyaya diş göstermeye başlamıştı. Henüz ortada savaş emaresi yoktu ama çoktan gözü dönmüş olan Hitler, savaşın kokusunu alıyordu. Başlayan ufak sürtüşmelerden sonra Fransa, Almanya’nın olası bir saldırısına karşı kendini koruma önlemleri almaya karar verdi.

Fransa; İsviçre, Almanya, Lüksemburg sınırı boyunca uzanan ve Maginot Hattı olarak adlandırılan bir duvar inşa etti. Bu duvar 7 metre beton ve 1 metrelik çelikten oluşuyordu. O güne kadar bilinen tüm Alman silahlarına karşı tartışmasız bir koruma sağlıyordu. Hitler durur mu, yapıştırmış cevabı; o duvarı delin!

Hitler, o dönemin en güçlü mühimmat üreticilerinden olan Gustav Krupp ile görüşerek o güne kadar eşi benzeri görülmemiş bir silah yapmasını istedi. O dönem kolay taşınabilen silahlar güçsüz olduğu için demiryolu silahı adı verilen silahlar yapılıyordu. Elbette bir Nazi icadı olan bu silahlar demiryolu üzerinden taşınan, hantal makinelerdi. Ancak güçleri ölümcüldü.

Çalışmalar başlıyor: Gustav topunun benzersiz özellikleri

Hitler’in emrini alan Gustav Krupp, hedefledikleri Fransız duvarını incelemeye başladı. Böyle güçlü bir duvarı olsa olsa 80 cm iç çapa ve 33 metre uzunluğa sahip namlulu bir silah yıkabilirdi. Böyle bir namluyu taşıyacak silahın kendisi 1350 ton, mermiler ise ortalama 7 ton olacaktı. 12 metre yüksekliğe ve 48 metre uzunluğa sahip olan silah 720 m/s hız ile mermi atacak ve etkili menzili yaklaşık 50 kilometre olacaktı.

Krupp, silahın planlamasını hızla tamamladı ve 1937 yılında çalışmalar başladı. Adı, hem üreticisinin adı olan hem de ağır anlamına gelen Gustav olarak belirlendi. Bu bir demiryolu silahıydı yani yalnızca raylar üzerinde taşınabilirdi. Bu nedenle üretim fabrikası demiryolu hattı üzerine kuruldu. Böyle bir silah ancak 25 vagondan oluşan bir tren ile çekilebilirdi. Hatta var olan raylara paralel olarak ek raylar eklenmesi gerekiyordu.

Yalnızca Gustav topunun taşınacağı rayları döşemek için 2500 kişi görev aldı. Silahın yapımında, aralarında pek çok mühendisin de olduğu 5 bin kişi çalıştı. Gustav topu parçalar halinde taşınacaktı. Monte etmek için 500’den fazla kişi gerekiyordu. Sıkı çalışma temposu ile silah 1941 yılında tamamlandı. Ancak silahın yapılış amacı ortadan kalkmıştı.

Fransa teslim, peki Gustav topu nerede kullanıldı?

İkinci Dünya Savaşı’na gümbür gümbür başlayan Naziler, 1940 yılına geldiğimizde Maginot Hattı’nı yıkmak yerine sakince etrafından dolaştılar ve pek bir direnişle karşılaşmadan Fransız alkışları arasında Paris’e girdiler. İyi de Gustav topu bunun için yapılmamış mıydı? Peki o koca topa ne olacak? Nazilerin saldıracağı adam mı biter? Gustav topu Ruslara karşı kullanılmak üzere yola çıktı.

Naziler, 1941 yılında Sovyetleri işgal etmek üzere Barbarossa Operasyonu’nu başlattılar. 1942 yılının Şubat ayında Sivastopol kuşatması başladı ve Gustav topu sahneye çıktı. Gustav gibi büyük bir top aşağı yukarı hareket ediyor ama sağa sola dönemiyordu. Bunun için ek bir kavisli ray sistemi dizildi ve 5 Haziran 1942 günü ilk mermi ateşlendi.

Gustav tam anlamıyla ölüm saçıyordu. Stalin Kalesi ve çevresine 14 tane mermi attı. Ertesi gün Molotov bölgesine 7 mermi daha atıldı. Daha sonra yerin 30 metre altında bulunan ve 10 metrelik beton korumaya sahip bir Rus denizaltısı 9 mermi ile paramparça edildi. Sonraki haftalarda 17 mermi daha atıldı ve sonunda bölge Nazilerin kontrolüne geçit.

Gustav topunun performansı Nazileri memnun etmişti. Bu nedenle bir sonraki hedef olan Stalingrad’a taşındı. O güne kadar toplam 48 mermi atan namlu artık yıpranmıştı. Bu nedenle yenisiyle değiştirildi. Tam tekrar ölüm kusmaya başlayacaktı ki nihayet Nazilerin ve dolayısıyla İkinci Dünya Savaşı’nın sonu geldi. Pek, Gustav topuna ne oldu?

Gustav topu artık yok:

Gustav topundan geriye yalnızca yok ettiği bölgelerin ve öldürdüğü insanların hikayesi kaldı. Kendisi ise artık yok. Sonunun nasıl geldiği ise tam olarak bilinmiyor. Bazı uzmanlara göre savaşı kaybedeceğini anlayan Naziler, düşmanın eline geçmesin diye bu koca silahı yok etti. Nazilerin geride bilgi, belge ve araç bırakma alışkanlığı olmadığı bilindiği için bu ihtimal doğru olabilir. 

Bazı uzmanlar ise Gustav topunun Rusların eline geçtiğini iddia ediyorlar. Ruslar, ne kadar korkunç olursa olsun bir mühendislik harikası olduğunu kabul etmek zorunda olduğumuz bu topu incelediler ve daha sonra yok ettiler. Başka bir iddiaya göre ise İkinci Dünya Savaşı’na müdahale ederek sonunu getiren Amerikalılar tarafından yok edildi. Sonuç olarak, Gustav topu artık yok.

Gustav topu, savaşlarda kullanılmış belki de en büyük silah olduğu için herkes tarafından biliniyor ancak Naziler buna benzer sayısız silah daha yapmışlardı. Neyse ki insanlık artık birbirini öldürmek için trilyonlarca dolar harcamıyor ve bu nedenle bu kadar büyük silahlar yapmıyor demeyi çok isterdik ancak durum böyle değil. 

Uçak teknolojisinin gelişmesi ile birlikte Gustav topundan çok daha ölümcül mühimmatlar artık uçaklar aracılığıyla taşınıyor. Dünyanın bir yerinde insanlar açlıktan ölürken başka bir yerde trilyonlarca dolar harcanarak ölüm makineleri yapılmaya devam ediyor. Zannederiz bu konuda da en güzel sözü Mustafa Kemal Atatürk söylemiştir: 

Millet hayatı tehlikeye maruz kalmıyorsa savaş bir cinayettir. 

Konu hakkındaki düşüncelerinizi yorumlarda sizde paylaşabilirsiniz.